"Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde 30 Ağustos günü zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz, bizi özgürlüğe kavuşturan altın bir sayfadır. Milletimiz, 30 Ağustos günü 'Ya istiklal ya ölüm' diyerek çıktığı yolda hedefine ulaşmış, bu topraklarda yaşayan insanların asla tutsak yaşamayacağını bütün dünyaya göstermiştir. Bu zafer ile halkımızın yaktığı bağımsızlık ışığı daha mazlum milletlerin de tutsaklık zincirlerini kırarak özgürlüğe kavuşmasına ilham kaynağı olmuştur.
30 Ağustos askeri bir zafer olmanın da ötesinde “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” öngörüsüne aralanan tarihi bir dönüm noktasıdır. 30 Ağustos Zaferi, 29 Ekim 1923 te Cumhuriyet ile taçlandırılmıştır. Egemenlik, Cumhuriyet ile birlikte Saraydan alınıp, Millete verilmiştir. Bugün ise 17 yıllık AKP İktidarı döneminde ise Egemenlik şahsileştirilmiş, tekrar Milletten alınarak Saraya teslim edilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk “ Askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun İktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça sonuçsuz kalır” demiştir. Cumhuriyet dönemi ile birlikte ivedilikle İzmir İktisat kongresi toplanmış ve beraberinde hızlıca ekonomik kalkınma seferberliği başlatılmıştır. Bunun sonucunda da Ülkemize Şeker Fabrikaları, Demir – Çelik Fabrikaları, Etibank İşletmeleri, Seydişehir Alüminyum Fabrikası ve birçok Kamu İktisadi Kuruluşları kazandırılmıştır. Ülkemizin Cumhuriyet dönemi ile elde ettiği tüm bu kazanımlar 17 yıllık AKP döneminde, tek adam rejiminde teker, teker satılmıştır. Son olarak da Türk Silahlı Kuvvetlerinin namusu olan Sakarya’daki Tank – Palet Fabrikası Katar ordusuna peşkeş çekilmiştir.
AKP İktidarının bu ülkede artık satacak bir şeyi kalmayınca bu defa da başta Atatürk Orman Çiftliği olmak üzere yeraltı ve yerüstü doğal kaynaklarımızı ve ormanlarımızı ruhsat, ruhsat satmaya başlamıştır. Bunun son örneği de İlimizde bulunan ve bu bölgenin hayat pınarı olan Kazdağlarıdır. Kazdağları Dünyada bütünlüğü korunan en önemli orman alanlarından ve dağ ekosistemlerinden biridir. Biga yarımadasının Edremit körfezi’nin ve Gönen ovası’nın en önemli su kaynaklarını beslemektedir. Mitolojide yer alan Binpınarlıİdadır. Hem geçmiş hem de günümüzdeki durumuyla Troyanın en önemli coğrafi, tarihsel ve kültürel bileşenidir.
Ancak bu topraklar 100 yıl önce nasıl Emperyalist güçlere geçit vermediyse, bugün de başta Kazdağları olmak üzere ormanlarımızın, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın yok edilmesine, yağmalanmasına asla müsade etmeyecektir.
Bu nedenledir ki; adalet, özgürlük ve kardeşliği talep edenlerin, ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık dönemde vazgeçtim deme lüksü yoktur.
Özgürlük ve bağımsızlığa olan inancımız, bugün de 30 Ağustos 1922 günü kadar canlıdır. Bağımsızlığın ve özgürlüğün teminatı Adalet’tir. 'Ya istiklal ya ölüm' diyen ruh, adalet ve bağımsızlık mücadelesinin daimi ateşidir. Şehitlerimizin kanlarıyla kurulan bu aydınlık Cumhuriyeti, ne tek adam rejimine, ne otoriter yöntemlere ne de halk düşmanlarına teslim etmemek için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.
30 Ağustos zaferimizin 97. Yıldönümünde ülkemizin içine sokulduğu durum, bize bir kez daha Cumhuriyetin, Laikliğin ve demokrasinin ne kadar hayati bir önem taşıdığını göstermektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle başta Ulusal kurtuluş mücadelemizin lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.Dedi.
Saygılarımla.
İSMET GÜNEŞHAN
CHP İL BAŞKANI
