ÜLGÜR GÖKHAN IN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI

ÜLGÜR GÖKHAN IN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI

Yerel - 2016-01-07 18:53:45 Bu içerik 3038 kez okundu.

Çalışan Gazeteciler Günü, 10 Ocak 1961 yılında basın emekçilerinin çalışma koşullarını düzenleyen 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, gazete patronlarının yasayı protesto edip üç gün boyunca gazete çıkarmamalarına ve basın emekçilerinin de kendilerine sağlanan iyileştirmelere sahip çıkmak adına bu durumu protesto etmelerine dayanır. 10 Ocak 1961'in üzerinden 55 yıl geçti, lakin basın emekçilerinin haklı talepleriyle, çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle, özgürlükleriyle, güvenlikleriyle ilgili ciddi adımlar hala atılamadı. Basın emekçileri özveri, emek ve zor ekonomik koşullar altında, bizlerin doğru, tarafsız haber alma özgürlüğüne hizmet etmek üzere çalışırken hala ciddi riskleri de göğüslemek durumunda kalıyorlar. Görevlerini yerine getirirken hedef haline gelebiliyor, tehdit edilebiliyor, şiddet görebiliyor, hatta bir çatışmanın ortasında kalıp canlarından bile olabiliyorlar. Maalesef ülkemiz gelişmiş ülkelerde önemli bir güç olan basın özgürlüğü konusunda pek de iyi bir sicile sahip değil. Gerçekleri gün yüzüne çıkardıkları için, düşüncelerini aktardıkları yazılarında uyarılar yapıp tehlikeleri işaret ettikleri için, arı kovanına çomak soktukları için, bazı çıkar gruplarının işine gelmedikleri için Abdi İpekçi’leri, Uğur Mumcu’ları, Ahmet Taner Kışlalı’ları, Metin Göktepe’leri, Hrant Dink’leri kaybetti bu ülke. Bugüne gelip baktığımızda da değişen pek bir şey olmadığını, yalnızca yöntemlerin değiştiğini söyleyebiliriz. Geçmişte bilinmeyenleri, bazı çevrelerce gizli kalması istenenleri kamuoyuyla paylaştığı için vurulan, araçlarına bomba yerleştirilen gazetecilerin yerini, bugün tutuklu gazeteciler aldı. Bugün biliyorum ki mesleğini onurlu bir şekilde sürdürme gayreti içinde olan tüm gazeteciler biraz buruklar, günlerini kutlayıp kutlamamak arasında derin çelişkiler yaşıyorlar. Ama görüyoruz ki bugün gerçekten dik duruşundan taviz vermemiş Can Dündar ve Erdem Gül, hapsedildikleri cezaevinden de doğru bildiklerini yazmaya, parmaklıkların ardından da aydınlatmaya devam ediyorlar. Bugün aramızda olmayan, fakat kentimizde basın adına derin ve önemli izler bırakan Turhan Narler'i, Yaşar Türe'yi, Mehmet Cantürk'ü, Mustafa Sezek'i, Alican Altun’u, Süleyman Tokgöz’ü de sevgi, saygı ve rahmetle anarak; Özveriyi, güç koşulları, hapsedilmeyi, hatta öldürülebilmeyi mesleklerini layığınca yerine getirmek için bir yaşam biçimi olarak kabullenmiş tüm gazetecilerin mükâfatının asılsız suçlarla suçlanıp hapsedilmek, düşüncelerinden dolayı bedel ödemek olmadığı bir dünya düzenine kavuşmak dileğiyle, değerli basın emekçisi dostlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor barışla bezenmiş, sağlıklı, başarılı ve mutlu bir yıl geçirmelerini diliyorum.

Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER