Değerli Basın Mensupları,
Sahip olduğumuz askeri olanaklar, mali koşullar düşman kuvvetlerinden kat be kat azken, yabancıların çıkarlarıyla kendi çıkarlarını birleştirmiş bir Sarayın tüm gücüyle yüklenmesine rağmen; kadını erkeği, genci yaşlısı büyük fedakârlık gösteren halkın strateji dehası Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları önderliğinde kazandığı bu zafer, sadece bizim tarihimiz açısından değil, dünya tarihi açısında da önemli bir dönüm noktasıdır.
“Geldikleri gibi giderler” diye söz verilirken, “hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır” diye cepheyi tüm Anadolu toprağı ilân ederken, “ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” diye hedef gösterilirken hep aynı inanç, halkına güven duygusu ve deha söz konusuydu. Savaşı, üstün güçlere, dünya desteğine rağmen kazandıran da bunlardı.
Değerli Arkadaşlar,
Cumhuriyetin yolunu açan, devrimlerin filizlenmesini sağlayan, bağımsız ve özgür Türkiye’nin müjdecisi 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun. Başta ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Dedi.