CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Muharrem Erkek, 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”nin imzalanmış olunmasının ardından, her yıl 20 Kasım’da kutlanan “Dünya Çocuk Hakları Günü”ne dair açıklamalarda bulundu.
Erkek yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Savaş ve yoksulluk, dünyada en çok iki kesimi vurmaktadır: Biri çocuklar, diğeri ise kadınlar. Bakınız, Ortadoğu yangın yeri. Mülteci ölümleri, kanlı çatışmalar, yıkılmış kentler, yoksulluk ve bunların ardından aklımızda kalan acı görüntülere bakalım, hemen hemen tamamında çocuklar var. Demek ki gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak ve aslında onların haklarını onlardan almadan temiz bir dünya teslim etmek için daha çok çaba sarf etmeliyiz. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, bu anlamda umut verici bir belgedir. Çünkü bu sözleşme; cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal statü gibi özelliklere bakılmaksızın çocuklara güvenli ve sağlıklı koşullarda barınma, yaşama ilkeleri temelinde hazırlanmıştır. Böyle insani ve olması gereken ilkeler temelinde hazırlanan sözleşmenin, 193 ülke tarafından imzalanması çok önemlidir. Bu kadar çok ülke tarafından kabul edilen sözleşme, en fazla sayıda ülke tarafından imzalanan ve en kısa zamanda yürürlüğe giren uluslararası belge olma özelliğine de sahiptir. İşte böyle bir sözleşmeye sahip olarak, sözleşmede hüküm altına alınan çocuk haklarına dair düzenlemeleri yerine getirmek öncelikli görevimizdir. Sadece savaş ve yoksulluk mu çocukların haklarını vuruyor? Elbette hayır! Çanakkale’de planlanan termik santrallerin tamamı bitirilirse, kentimizde, ülkemizde ve dünyada çocuklarımız nasıl bir çevrede büyüyecek? Hangi temiz gıdayı yiyecek, hangi kanserojen olmayan havayı soluyacak, suyu içecek? Geleceğimizi doğrudan etkileyecek işlere girişilirken kısa vadeli maddi hesap yapanlar, yarını yönetemezler, geleceği belirleyemezler. Gelecek kuşakların kötü andıkları geçmişleri olmaktan öteye de gidemezler. Çocukların haklarının teslimi noktasında daha çok mesafe kat etmemiz gerektiği doğrudur, ama bu başarılamaz değildir. Yeter ki onlara yarının büyükleri gibi davranalım, onların önlerini açalım. Yalnız bunun için çok çalışmalıyız. Şöyle ki 2016 yılında ülkemizde evlenen her 100 kişiden 18'inin çocuk samsun rent a carğu, son 10 yılda ise 482 bin kız çocuğunun evlendirildiği; 2016 yılında 56 çocuğun iş kazaları sebebiyle hayatını kaybettiği, son 10 yılda çocukların cinsel istismarının yüzde 700 arttığı; her yıl değişen eğitim ve sınav sistemleriyle çocuklarımızın eğitim hakkını kaliteli olarak almaktan uzaklaştırıldığı düşünülürse Türkiye’de çocuk hakları konusunda büyük bir seferberlik başlatılması gerektiği kesindir. Seferberlik bilincini yerleştirmesi insancıyla Dünya Çocuk Hakları günü kutlu olsun.”