Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözü olan Çanakkale Zaferinin en önemli sayfalarından biri Anafartalar muharebeleridir. İşgal kuvvetlerinin Nisan ayından itibaren topraklarımıza ayak basmasının üzerinden yaklaşık 4 ay geçmiş ve en şiddetli muharebeler devam ederken Gelibolu topraklarına binlerce şehit verdik. İşgal kuvvetleri son bir güç ile savaşın seyrini değiştirecek olan Conkbayırı tepesini ele geçirmek için varını yoğunu harcar ve her türlü savaş taktiğini uygularken, Anafartalar’da, Conkbayırı'nda vatanı, milleti ve bayrağı uğruna şehit olmayı arzulayan bir milletin fertleri ile karşı karşıya samsun rent a carğunu geç de olsa anlamışlardır.
Unutulmamalıdır ki binlerce şehidimizin kanları ile sulanan bu topraklar VATAN sözcüğünün eş anlamlısıdır. Özgürlük ve kardeşlik kelimelerinin ise tam karşılığıdır.
Anafartalar'da yıldızı parlayan, sonrasında Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk ve aynı amaç, şuur ve gayret ile hareket eden bu aziz millet, Dünya tarihinde görülmemiş kahramanlıklara sahne olan Çanakkale Muharebelerinde bir kez daha başarıya ulaşmıştır. Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Seddülbahir’de 102. yıl önce bu millet nasıl düşmana karşı bir araya geldiyse vatanı, milleti, bayrağı için bir bütün samsun rent a carysa, nasıl necip bir millet samsun rent a carğunu gösterdiyse 15 Temmuzda da aynı duruşu 102 yıl sonra tekrar göstermiştir. Çanakkale’de kendinden çok daha üstün olan teknolojiye, toplara, kurşunlara bu millet vücudunu nasıl siper ettiyse 102 yıl sonra onların torunları olan bizler Tanklara, Tüfeklere göğsümüzü siper ederek aynı ruh ve bilinçle işgalci güçlere karşı koymuşuzdur.
Bu vesile ile, 10 Ağustos Anafartalar Zaferini canlarıyla, kanlarıyla bizlere hediye eden başta Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve 10 Ağustos ruhunu 102. yıl sonra bizlere tekrar gösteren 15 Temmuz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.