Kıymetli Dostlarım,
Ülkü Ocaklar eski Genel Başkanı Sinan ATEŞ’in Ankara’nın göbeğinde uğradığı
alçakça bir suikast sonucu öldürülmesi, devamında tetikçi ve azmettiricilerin bulunamaması
ülkücü camiasının tepkisine sebep olmuştur.
MHP Genel başkanı başta olmak üzere hiç bir partili başsağlığı dilememiş, cenazeye sahip çıkmamış,
katılmamışlardır.
Kim olursa, konu ne olursa olsun öğretim görevlisi bir doçent, bir öğretmen,
bir yiğit katledilmiş.
Eşi ve iki çocuğu ortada kalmıştır.
Tabi ki bu tavrın ve eski dava arkadaşlarına sahip çıkılmaması, seçim öncesi
MHP’ye pahalıya mal olmuş %2 oy kaybetmelerine sebep olmuştur.
Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın verilerine göre de 17.000
MHP’li ve Ülkücü camiası partisinden E Devlet üzerinden istifa etmiştir.
Seçimlerde sandığa, bu dip dalgasının daha fazla yansıyacağı ön görülmektedir.
Her ne kadar AK Parti olayın dışında olsa da, AK Parti sözcüsü ve Grup Başkanvekilleri mecliste
baş sağlığı dilemişler olsalar da, sonuçta AK Parti devleti yönetmektedir.
iktidardır ve hükümettir.
İnsanımızın can güvenliğini sağlamaktan da sorumludur.
Devletin kurumları ile birlikte, suikastı aydınlatmaya, çözmeye mecburdur.
Cumhur İttifakına bu suikast zarar vermiştir.
Rahmetli Sinan Ateş ile Sn Bahçeli ve MHP’lilerin arasının açılması ile ilgili bir kaç ciddi iddialar zinciri vardır.
1. İddia Sn Bahçeli’nin hastalandığı ve toplantıya katılamadığı bir günde,
rahmetli Sinan Ateş’in Sn Bahçeli sonrasını düşünme ve konuşma vakti gelmiştir söylemi ve bu
sözlere Sn Bahçeli’nin çok kızmasıdır.
2.İddia ise devlet içindeki bazı yapıları ortaya çıkarmaya çalışma iddiasıdır.
3. İddia ise AK Partili bir millet vekilinin Atatürk hakkında kötü sözler söylemesi
üzerine, Atatürk sevgisi tartışmaya kapalı olan rahmetli Sinan Ateş’in bu vekile çok ağır karşılık
vermesi ve bu olayın önce Sn Erdoğan’a sonrasında Sn Bahçeli’ye anlatılması sonucu
rahmetli Sinan Ateş görevinden alındığı, dışlandığı Ankara kulislerinde güvenilir kaynaklarca
yüksek sesle konuşulmaktadır.
Konu yargıdadır.
En kısa zamanda çözülmesi beklenmektedir.
Dostlarım,
6’lı masaya yani Millet İttifakına bakıyoruz anket, saha ve araştırma şirketlerinin verilerine göre,
Ortalama,
CHP’nin %28,
İYİ Partinin %17 oy oranlarına sahip olduğu görülmektedir.
Geriye kalan diğer küçük 4 partinin toplam oy oranları ne olabilir ki ?
(tabi ki sandıktan sürpriz de çıkabilir desek de)
100 yıllık Atatürk’ün Partisi ile aynı kefede aynı şart ve imkanlara sahip olabilirler mi?
Veya olmalımıdırlar?
Altılı masadaki alınan bütün kararlarda diğer küçük oy oranına sahip partilerin
eşit söz hakkı olabilir mi?
Yetki, karar, imza konularında vekil ve bakanlık paylaşımlarında eşitlik isteyebilirler mi?
Sizce!
6’lı masadaki Genel Başkan ve Genel Başkan Yardımcılarının gereksiz çıkışları
en fazla hangi partiye zarar verip yıpratmaktadır.
Sizce?
Tabi ki CHP’ye zarar vermektedir.
Bu konular tekrar masaya yatırılmalıdır.
Yani herkese oy oranı kadar makam, mevki, yetki verilmelidir.
CHP’li seçmenlerden bu konuda ciddi tepkiler vardır.
Seçmen profili ve görüşleri birbirinden farklı, ters, fakat aynı amaç için genel seçimler adına
bir araya zorunlu olarak gelmiş partilerin ittifakı uzun süreli olamamaktadır.
2024 yerel seçimlerinde ilçeleri, beldeleri, belediye başkanlıklarını
paylaşamama adına Millet İttifakı olaylı şekilde sona erecektir.
Çanakkale’de, CHP’nin en büyük siyasi düşmanı ve rakibi ise elleriyle büyüttüğü,
belediyeleri aracılığı ile destek verdiği İYİ Parti olacaktır.
Bekleyip göreceğiz.
Kalın Sağlıcakla
Göksel ACARAY