Kıymetli dostlarım,
ÇTSO seçimleri bitti. Fakat yankıları bitmek bilmedi. Bu konu ile ilgili son sözüm şudur.
Çanakkale’de şirketleri, firmaları, bindikleri araçları milyonluk evleri ve kaliteli yaşam tarzları,
kendi isimlerinin önünde anılan yer alan iş insanlarını ÇTSO seçimlerinde gördük ki,
şahsi marka değerleri ve Çanakkale’de kişisel karşılıkları maalesef hiç yokmuş.
Boş yere hava basıp yaşamışlar.
Nedenleri ise, bu varyemezlerin
bu güne kadar hiç kimseye dokunmamış olmalarıdır. Bir defa yürüyerek
Çanakkale sokaklarında gezmemişler esnaf lokantasına uğramamışlar. Pazarda alış veriş yapmamışlar.
Yaşlıların, kimsesizlerin yanında olmamışlar. Düğüne, cenazeye, hastaneye, hapishaneye düşenleri
ziyaret etmemişler. Destek, omuz vermemişlerdir. Hani malum şahış diyor ya,
“yalnız yiyen yalnız kalır yalnız ölür diye” tamda o şekilde yaşamışlar. Ulaşılmaz olmuşlar.
Babadan, atadan, çalışmandan, kazanmadan, miraslarla, hibe kredilerle siyasetin imkanları ile
gazlanıp bir yere geldiğini zannedenlerin son hali tamda budur. Herkes hak ettiği yerdedir.
Çanakkale’de siyasete gireceğim vekil, belediye başkanı, STK, dernek, vakıf başkanı olup
Yönetimler de yer almak istiyorum diyorsanız, BASIN başta olmak üzere her türlü insana dokunmayı
bileceksiniz. Tabi ki, İstisnai iş insanlarını ve genç kuşak bazı genç iş insanlarını tenzih ediyorum.
Gelelim diğer konumuza, önce hatırlayalım.
AK Parti Merkez İlçe Başkanı Sn Aynur Yavaş’ın eşi olan Sn Sami Yavaş AK Parti’den
Umurbey Belediye Başkanlığı yaptığı dönemlerde, bazı zimmet ve yolsuzluk yaptığı iddiaları ile ilgili
olarak, müfettişler soruşturma başlatmış 4 ayrı suçtan, suç unsuru olduğunu tespit etmeleri üzerine
takdir toplayan Sn Vali soruşturma izni vermiş, Sn Savcıda soruşturma başlatmıştır.
Üzücü, ilginç ve şaibeli olanı ise Merkez İlçe Başkanı Sn Yavaş’ın eşinin başkan olduğu
Umurbey Belediyesi’nin ve belediyeye ait şirketin resmi muhasebesini tutmuş olmasıdır.
Sn bay ve bayan Yavaş ailesi ile ilgili olarak davanın hukuka düşmesi üzerine köşemde
yazı yazmama, eleştiri yapmama kararı almıştım.
Genel olarak diğer partiler dahil seçim öncesi, çalanı, çarpanı, imarı, rüşvetçiyi, partisine zarar veren
oturduğu koltuğu hazmedemeyenleri öncelikle kamuoyu ile paylaşmak yerine,
vekiller, genel merkez ve genel başkanlara bizzat bildirmek iletmek onlar üzerinden
gitme kararı almış bulunmaktaydım.
Fakat Küçükkuyu Tünellerinin açılış etkinlikleri sırasında bay ve bayan Yavaş ailesi Mercedes marka
araçlarının içerisinde otururlarken tesadüfen yanımda olan basın mensubunu, emekçi kardeşimizi
el hareketi yaparak yanına çağırmış şahsımla ilgili gereksiz ithamlarda bulunmuşlardır.
Para alan emir alır ilkesi doğrultusunda basın mensubuna 2/3 ayda bir 300 TL. destek verdiğini
bildiğimiz Sn Bay Yavaş bu tavrı kendisinde hak görmüştür. Küstah tavrından
dolayı kendisini kınıyorum. Olayın ortaya dökülmesinden sonra Basın mensubunu bizzat
Sn Yavaş arayıp sitemle karışık fırçalamıştır.
Sn Bayan Yavaş ise, Çanakkale’nin onca sorunu sıkıntısı varken
Merkez İlçe Başkanlığı toplantısında saatlerce şahsım üzerinden üslupsuz konuşmalar yapmaktadır.
Sn Bayan Yavaş, madem torpille tepeden atandınız, arkanız var.
Çanakkale’de hangi hizmetlere, yatırımlara imza attınız. Projeleriniz nelerdir.
Göremedik de, bence icraat ve hizmetlerinizle gündemi meşgul etmelisiniz.
Takdir AK Partiye gönül vermiş seçmenin AK Partili yöneticilerin ve kamuoyunundur.
Sn Sami Yavaş, hakkında soruşturma başlatılmış olmasına rağmen iddianame hazırlanmamış ve
yargılamaya geçilmemiş olması da düşündürücüdür.
Sn Yavaş, yakın çevresine beni koruyup kollamak zorundadırlar. Yoksa bütün organizasyon işlerini
kiminle, kimin desteği ile yaptığımı açıklarım. Yapılan bütün işlerde büyüklerimin haberi vardı,
onayları vardı derim. Kendilerini de, soruşturmaya dahil ederim şeklinde itham ve iddialarda
bulunduğu yakın çevresi tarafından her ortamda konuşulmaktadır.
Gerisini muhatapları düşünsün derim.
Kalın Sağlıcakla
Göksel ACARAY