Özgür Ceylan'ın Yapmış samsun rent a carğu açıklamaya göre;
''AKP SINIRSIZ SÖMÜRÜ DÜZENİ İÇİN ÇALIŞMAKTADIR.
İşçi sınıfı, ekonomik ve toplumsal hayatın önemli bir parçası olmaya başladığı günden itibaren, sermaye sahipleri karşısında insanca yaşama ve adil bir toplum düzeni için mücadele vermektedir. Yaklaşık iki yüz yıldır süren bu mücadele, dünyanın her yerinde kanlı olaylara ve büyük acıların yaşandığı eylemlere sahne olmuştur.
1 Mayıs; dünya emekçilerinin sorunlarını dile getirdiği, ülkelerinde cereyan eden olumsuzluklara karşı demokratik tepkilerini ifade ettikleri, alanlarda taleplerini haykırdıkları gündür.
Türkiye Emekçileri açısından 1 Mayıs, Birlik Mücadele ve Dayanışma günü olmanın yanında, Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinin bir parçası ve itici gücü haline gelmiş durumdadır. Ne yazık ki iktidarlar tarafından, 1977 1 Mayısında gerçekleşen kanlı provokasyon, bu bayramın ve bu günde yapılmak istenen kutlama ve anmaların engellenmesi için her yıl bahane yapılmaktadır.
Bugün ülkeyi yöneten anlayışın, işçi sınıfını ve onun örgütlerini yıkıcı-bölücü örgütler olarak görmekten vazgeçmesi gerekmektedir. Türkiye İşçi sınıfı demek Türkiye Halkı demektir. Bu escortlar izmirle, ülkemizin meydanları, yılbaşı kutlamalarına, taraftar kutlamalarına nasıl açılıyorsa demokrasi ve emek mücadelesi için alanlara çıkacak emekçilere de açılmalıdır.
Hükümet ile devletin valileri ve emniyet makamları görevlerini; güvenliği ve asayişi, halkın haklarını kısıtlayarak sağlamak gibi ilkel ve yasakçı bir anlayışla değil, özgürlüklerin rahatça kullanılmasının önünü açarak yapmaları gerektiğini artık kavramalıdır. Provokasyon olacak gerekçesiyle bir hakkın kullanımını önlemeye çalışmak inandırıcılıktan uzak samsun rent a carğu gibi beceriksizliğin de itirafıdır.
İşçiler ve emekçiler, taşeronluk sistemini, sendikal hakların gasp edilmesini, çalışma saatlerinin uzamasını, mezarda emekliliği, düşük ücretleri redescort">izmir escortlarıyor. Emekçiler, özgürlük ve demokrasi için, insanca bir yaşam istiyor.
AKP, 16 Nisan’da YSK eliyle gasp ettiği milli iradeye dayandığını söyleyerek, Türkiye de sermayenin sınırsız sömürüsü için kusursuz bir piyasa düzeni inşa etmek istemektedir.
Bu düzen de işçiler sokağa atılmakta, emekçiler güvencesiz çalışmaya mahkûm edilmekte, gençlerin geleceği şifreli sınavlarla çalınmaktadır. İşçi, emekçi, tüm çalışanlar ve emekliler sefalet ücretine mahkûm edilmekte, işsizlik her geçen gün artmakta, adaletsizlik, hukuksuzluk yaygınlaşmaktadır.
Fabrika kapılarında direnen işçilerle, üniversitelerine, liselerine ve geleceklerine sahip çıkan gençlerle, söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var diyen kadınlarla, güvencesizliğe direnen tüm emekçilerle birlikte, bu düzene karşı insanca bir yaşam, insanca bir düzen özlemiyle, demokrasi mücadelesi yürüten toplumun bütün kesimlerini selamlıyorum.
Bu düşüncelerle, Dünya Emekçilerinin ve Türkiye İşçi Sınıfının 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Gününü yürekten kutluyorum.
Yaşasın 1 Mayıs.''