AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti grubunda yapmış samsun rent a carğu açıklamada çiftçinin kullanacağı mazotun yarısının 2018 yılından itibaren hükümet tarafından ödeneceğini açıkladı. Oysa hükümet mazot için çiftçiye hiçbir ek kaynak sağlamamış, tam aksine çiftçinin sağ cebinden çaldığını sol cebine koymuştur. Başbakan Binali Yıldırım 2016 yılında Milli Tarım Projesini açıklarken, traktöre 100 liralık mazot koyun, 50 lirasını devletten alın demiştir. Üzerinden 1.5 yıl geçti. Bu süreç zarfında çiğ süt ve gübreden çalınmış, üreticiye cüzi miktarda MAZOT olarak geri verilmiştir.
ÇİĞ SÜT DESTEĞİ 4 KURUŞ İNDİRİLEREK 760 MİLYON TL ÇALINMIŞTIR.
2017 yılı aralık ayında yapılan bir düzenleme ile litrede 8 kuruş olan çiğ süt desteği 4 kuruşa indirilmiştir. Türkiye'de yıllık yaklaşık 19 milyon ton çiğ süt üretimi yapılmakta ve bu üretim genellikle soğuk zincirde gerçekleştirilmektedir. Çiğ süt desteğinin düşürülmesi yolu ile Süt Üreticisinin yaklaşık 760 Milyon TL’si cebinden çalınmıştır.
GÜBRE DESTEKLERİNDEN YAKLAŞIK 300 MİLYON TL ÇALINMIŞTIR.
2017 yılında bütçede 877 milyon TL gübre desteği olmasına rağmen 2018 yılında bu destek 553 Milyon TL’ye düşürülmüştür. Olması gereken yıllık artış dikkate alındığında 2018 bütçesinde çiftçinin gübre desteğinden takribi 300 milyon TL’si çalınmıştır.
ÇİĞ SÜT VE GÜBREDEN ÇALINAN ÇİFTÇİYE MAZOT DESTEĞİ OLARAK VERİLMİŞTİR
Çiğ sütten yaklaşık 760 Milyon TL, Gübreden 300 Milyon TL çalan hükümet, ortalama 1 Milyar TL’yi 2018 bütçesine ekleyerek mazotun yarısı bizden söylemi ile Türk çiftçisini kandırmaya çalışmaktadır. FETÖ'nün kandırdıklarına Türk Çiftçisi kanmayacaktır.
BUĞDAY'DA VERİLEN MAZOT DESTEĞİ SADECE 2.6 LİTREDİR
Buğday'da verilen mazot desteğinin litre karşılığı 2.6 litredir. Oysa iyi bir buğday çiftçisinin yıllık dekar tüketimi yıllara göre değişmekle birlikte 8-10 litreyi bulmaktadır. Dolayısıyla "yarısı bizden” açıklaması bu yönü ile de doğru değildir.
300 BAŞ DAMIZLIK KOYUN, HER İLDE ANCAK 20 ÇİFTÇİYE VERİLEBİLİR.
AK Parti Genel Başkanı çiftçiye verilmesi planlanan 300 Baş koyun projesini açıklarken havuz medyası manşetlerini “Köyüne dönene 300 baş koyun" manşetleri süslemektedir. Her şeyden önce bu bir destek değil KREDİDİR. Aynı zamanda projenin altı boştur. 300 başlık bir sürü için barınak ve diğer yatırımlarla ilgili hiçbir tedbir yoktur. Halen mevcut koyun sürüleri kaçak göçmenlere baktırılmaktadır. Hayvancılık işletmeleri hayvan bakıcısı bulamazken, böyle bir proje ortaya atmak insanımızı kandırmaktan başka bir şey değildir.
Diğer yandan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı TİGEM kaynakları ile 500.000 baş koyunun kredilendirileceğini açıklamıştır. Basit bir matematik ile bu krediden ancak 1.666 çiftçinin faydalanabileceği ortadadır. Ortalama her il başına 20 çiftçi düşmektedir.
AK PARTİ DÖNEMİNDE 650.000 İNSANIMIZ ÇİFTÇİLİĞİ BIRAKMIŞTIR.
Bu hükümet döneminde, TÜİK verilerine göre, yaklaşık 650.000 üreticimiz çiftçiliği bırakmıştır. 1,600'ünün köyüne geri dönmesi ne şehirlerin artan göç sorununu çözebilir ne de Türkiye'nin et ihtiyacına cevap verebilir.
Ak Parti ilk seçimde Türk Çiftçisi ile hesaplaşacaktır. Bu tür basit ve sorunun çözümüne hiçbir katkısı olmayan projeleri kendilerine de çare olmayacaktır.
