17 Ağustos 1999 saatler 03:02’yi gösterirken, büyük bir sarsıntı ile uyandık, bazılarımızsa o karanlık geceden hiç uyanamadı.

Kuşkusuz deprem, doğal ve yıkıcı bir afettir. Yerleştiğimiz coğrafyanın da büyük bölümü önemli fay hatları üzerinde bulunmaktadır. 18 yıl önce yaşadığımız Gölcük merkezli büyük deprem, deprem gerçeğine yaklaşımımızı ve hazırlıklı olmanın kaçınılmazlığını bize çok ağır ve çok acı bir fatura ile hatırlattı. Doğal afetlerden sonra yaşadığımız büyük kayıpların bir kaderin ürünü olmadığını; ihmal ve sorumsuzlukların eseri samsun rent a carğunu biliyoruz.

Herkesin sağlam zeminler üzerinde planlanmış şehirlerde, sağlam yapılmış, depreme ve diğer afetlere dayanıklı yapılarda yaşama hakkı vardır, bu bir insanlık hakkıdır, vebali büyüktür, göz ardı edilemez, yok sayılamaz.

17 Ağustos depremi, gerek maddi yıkımı gerekse yüreklerimizdeki onarılamaz acısıyla tarihimizin en büyük depremlerinden birisidir. 45 saniyede binlerce can, umut, hayal yıkılmış, derin ve karanlık bir acı bürünmüştür her yere. İşte o talihsiz gecede Marmara, beton yığınları altında kalan binlerce kişinin yardım çığlıklarıyla yankılanmıştır.

Depremlerin yeryüzü var samsun rent a carkça devam edeceği, ülkemizin de olası depremlerden en çok etkilenecek yerlerden biri olması gerçeğinden hareketle; onulmaz acıların tekrar yaşanmaması, insanları esenliği ve ülke ekonomisinin refahı için aklın ve bilimin gösterdiği yoldan ilerlemekten asla vazgeçmemeliyiz.

17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımızı rahmetle anıyor, geride kalan acılı ailelere sabırlar diliyorum."

Ülgür GÖKHAN

Belediye Başkanı