Almanya, Avusturya, Belçika'dan sonra Hollanda'da da Türk heyetlerine miting yapma izni vermeyen, Dışişleri Bakanımızının uçağına iniş izni vermeyen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın konvoyunu durdurarak uluslararası hukuk kurallarını, diplomasiyi ayaklar altına alan, antidemokratik, faşist ve ırkçı uygulamaları ile Hollanda tüm dünyaya rezil olmuş ve özellikle insan hakları anlamından saygınlığını kaybetmiştir.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününden 3 Gün sonra kendini demokrasinin beşiği olarak nitelendiren bir kıtada bayan bakanımıza temel ihtiyaçlarının bile karşılanmasına engel olunarak yapılan bu muamele ahlak dışıdır,insanlık dışıdır bu tutum asla hiç bir uluslararası Temayül e sığmamaktadir. Konsolosluk önünde toplanan Vatandaşlarımız ve basın Mensuplarımız da bu faşist tavır ile karşı karşıya kalmış 15 temmuzda tankın topun önüne yatan bu milleti sindirmeye çalışmışlardır.
Bizce Bu utanç tablosunun tek bir hedefi vardır; o da Türkiye 'nin daha fazla güçlenmemesi, büyümemesi ve 15 Temmuzdan itibaren son noktaya gelen Yeniden Diriliş ruhunu yok etme çabasıdır.
Başta PKK olmak üzere tüm terör örgütlerine ifade ve düşünce özgürlüğü adı altında kucak açan Avrupa'nın demokratik olarak referanduma gidecek olan bir ülkenin meşru hükümetin bakanlarına yaptıkları insanlık dışı uygulamaları asla kabul etmeyeceğiz.
Artık onların bekledikleri gibi karşılarında 15 Yıl Önceki boyun büken, el pençe duran bir Türkiye yok.
Antidemokratik uygulamalara bize demokrasi dersi vermeye kalkanlara, vatandaşlarımızın demokratik bir tutumla karşılık vereceğinden şüphemiz yoktur.
Tüm Vatandaşlarımızı tepkilerini demokratik olarak vermeye ve sükunete davet ediyorum...