Turan, ‘yolculuk’ temalı yaptığı söyleşide, öğrencilere kendi hayatından kesitler anlatarak, küçük bir ilçeden çıkarak, önce Beykoz daha sonra Kartal Anadolu İmam Hatip’e gitmekle hikayesinin başladığını ifade etti. Turan, burada okumanın yanında, yaptığı sivil toplum çalışmalarıyla daha sosyal olduğunu ve bu sayede kendini geliştirdiğini anlattı. Okul hayatının öyle ya da böyle biteceğine değinen Turan, "Okul hayatınız boyunca elde edeceğiniz arkadaşlarınız onlarla beraber sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarınız en büyük anılarınız ve deneyimleriniz olacak" dedi.

 

 

MESELE YOLUN SONU DEĞİL, YOLUN KENDİSİDİR

Turan, üniversite eğitimi için Kıbrıs’a gittiğini orada da ESKAD Derneğini kurarak sivil toplum çalışmalarına devam ettiklerini anlattı. Buradaki deneyimleriyle daha sonra siyasete girdiğini anlatan Turan, en alt kademelerden çalışmaya başlayarak, kademe kademe, siyaseti öğrendiğini aktardı. Turan, “Mesele yolun sonu değil, yolun kendisidir. Ben yıllar sonra tepeden gelip bir görevde bulunsam, bundan şeref duymam ama hakkını vererek, tabandan gelerek, emek vererek geldiğimizde çok daha kıymetiniz olur. Bir insan hakkını vererek bir yerlere geliyorsa çok daha kıymetli oluyor. Şimdi görüyoruz, vakıflara, derneklere, partilere, okullara, tepeden gelen, hatırla gelen, akrabalıkla gelen insanların nasıl rahat bir şekilde o kurumlara zarar verdiğini, emek vermeden geldiği zaman, nasıl rahat oraları harcaya bildiklerini görüyoruz.  O yüzden aşkla çalışarak göreve gelen insanların ne kadar başarılı olduklarını görüyoruz. Sizde çalışarak ve hakkederek bir yerlere gelmeye çalışın” dedi.

 

ÇANAKKALE EN KIYMETLİ İLLERİMİZDEN BİR TANESİ

Turan söyleşide, Çanakkale’ye özel bir yer verdi. Turan, Çanakkaleli olmaktan gurur duyduğunu belirterek, şunları söyledi.  “Ben Çanakkale’de doğdum, Çanakkale, yaşamak için, doğmak için en kıymetli illerden bir tanesi. Şehitleriyle, tarihiyle, turizmiyle, çok farklı bir kent. Hamdolsun bu kente hizmet etme fırsatı da buldum, etmeye de devam edeceğim”