Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2023-2024 Akademik Yıl Açılışı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a Fahri Doktora Tevdi Töreni ve Tatar'ın vereceği "Mavi Vatan İçerisinde KKTC'nin Stratejik Önemi ve Konumu" başlıklı açılış dersi gerçekleştirildi.
Törene; KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş ve ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu’nun yanı sıra, Çanakkale Boğaz Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel, Cumhuriyet Başsavcısı Altuğ Kürşat Şahin, Adalet Komisyonu Başkanı Eray Doğan, 1. İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Özkan, Baro Başkanı Av. Hande Keskin, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, MİT Bölge Başkanı, İl Emniyet Müdürü Celal Taşçı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sadi Akman, İl Genel Meclis Başkanı Nejat Önder, Sahil Güvenlik Çanakkale Bölge Komutanı Kıdemli Binbaşı Ercan Oran, ÇOMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Dinçay Köksal, Prof. Dr. Hüseyin Erkuş, Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya, Ak Parti İl Başkanı Naim Makas, İl Ticaret Müdürü Hakan Tuncer, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Bekir Çelen, Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Yılmaz, Rektör Danışmanı Öğr. Gör. İlker Gülcemal, il protokolü, Kıbrıs Gazileri, ÇOMÜ akademik ve idari personeli ile öğrencileri katılım sağladı.
Öğr. Gör. Mete Gökçe’nin şefliğini yürüttüğü koro, İstiklal Marşı ve 100. Yıl Marşı’nı seslendirdi.
ÇOMÜ Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Oğuz Karakaya, Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Ertek Babaç ve Öğr. Gör. Sedat Çılgın ile ÇOMÜ Öğrencileri Burhan Keskiner ve Fikret Toksözlü tarafından müzik dinletisi gerçekleştirildi.
2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek söze başlayan Rektör Prof. Dr. Erenoğlu, “Öncelikle, dünyanın her yerinde yaşanan ve özellikle son günlerde Filistin'de tırmanan olayları, şiddetle kınıyorum. Masum insanların hayatını kaybetmesine neden olan bu olaylar, insanlık onuruna aykırıdır. Bu olayların bir an önce sona ermesini ve tüm tarafların sağduyulu davranarak barışçıl bir çözüme ulaşmasını temenni ediyorum” dedi.
Çağdaş, Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Eğitim
Üniversitenin tarihsel gelişimine değinen Rektör Prof. Dr. Erenoğlu, “Türkiye’nin en stratejik kentlerinden birinde kurulu olan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, otuz yılı aşkın süredir devam eden öncü üniversite olma yolculuğunda oldukça önemli mesafe kat etmiştir. Eğitim, araştırma, spor ve sanat alanları ile toplumsal katkı faaliyetlerinde kayda değer başarılara imza atmış bir üniversitedir” dedi.
Rektör Prof. Dr. Erenoğlu, “Sahip olduğu birikim ve tecrübe, güçlü akademik ve idari kadrosuyla ulusal ve uluslararası ölçekte topluma katkı sunan ve ciddi katma değer yaratan işler gerçekleştirmektedir. Çağdaş, sürdürülebilir ve kapsayıcı eğitim yaklaşımı ile yetkin bireyler yetiştirmesinin ve ürettiği bilimsel bilgi ve teknolojiler sayesinde sürdürülebilir bilimsel çalışma, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetlerinde hızlı bir ilerleme sağlanmasının payı büyüktür.
Yaşadığımız kentin ve dünyanın değişen ihtiyaç, beklenti ve sorunlarına üniversite olarak çözüm üretme, eğitimden sanata, kültürden spora her alanda bir marka üniversite olma hedefimizi sürdürmekteyiz. Uluslararasılaşma ve kalite odaklı çalışmalara ağırlık vererek, belirli alanlarda ülkemizin ve dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alma yolunda önemli adımlar atılmaktadır. Yönetimde katılımcılığı esas aldığımız anlayışla üniversitemizin tüm paydaşlarını süreçlere dahil etmekteyiz.
Avrupa yüksek öğretim alanındaki gelişmelerle uyumlu bir kurumsal yapılanmayı; topluma ve doğaya duyarlı, insana ve farklılıklara saygı duyan bir üniversite kapsamlı bir şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi.
Açılış Dersi, Ülkemiz ve Bölgemiz Hakkında Önemli Katkılar Sağlayacaktır
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’a onur konuğu olarak açılış törenine katıldığı için teşekkürlerini ileten Rektör Prof. Dr. Erenoğlu açılış dersinden öğrenilecek bilgilerin, Türkiye ve bölgesi hakkındaki önemli katkılar sağlayacağını belirtti.
Ülkenin ve dünyanın geleceği olarak gördüğü gençlere de seslenen Rektör Prof. Dr. Erenoğlu, kendinizi geliştirmeye, bilgi ve beceriler kazanmaya ve ülkemize ve dünyaya faydalı bireyler olmaya özen göstermelerini öğütleyerek “Üniversitemizde, sizlere en iyi eğitimi ve öğretimi vererek, sizleri ülkemizin ve dünyanın önde gelen bilim insanları, akademisyenleri, sanatçıları ve iş insanları olarak yetiştirmek için var gücümüzle çalışacağız. Üniversitemizde, sizlerin akademik ve kişisel gelişiminize katkı sağlayacak, sizleri hayata hazırlayacak her türlü imkân sağlanmaktadır” dedi.
ÇOMÜ’nün en önemli yapı taşları olarak gördüğü akademisyen ve idari personele de hitap eden Rektör Prof. Dr. Erenoğlu ÇOMÜ’nün başarısı sizlerin özverili çalışmalarıyla mümkündür” diyerek katkı sunmaya devam etmelerini rica etti. Dış paydaşlara da ÇOMÜ’nün gelişimine olan destekleri için teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Erenoğlu, konuşmasını “Eğitimde ve Bilimde Hep Birlikte Daha İleri…” mottosuyla tamamladı.
KKTC Cumhurbaşkanı’na Fahri Doktora Tevdi Edildi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Evren Karayel Gökkaya’nın, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın özgeçmişini ve ÇOMÜ Senatosunun Fahri Doktora Kararını okudu.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Erenoğlu tarafından cübbe giydirilerek fahri doktora unvanı tevdi edildi. Rektör Yardımcılarının da hazır olduğu tevdi töreninin sonunda il protokolü ile fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Mavi Vatan İçerisinde KKTC’nin Stratejik önemi ve Konumu” başlıklı ilk açılış dersini verdi.
“Sayıları 250 bini bulan şehidimizin yattığı bu şehirde, Çanakkale Deniz Zaferi’nin adını taşıyan bu üniversiteden aldığım Fahri doktora tevdi için teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek söze başlayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet diledikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılını kutladı.
“Kıbrıslı Mücahitlerin Çanakkale’de Savaşması Bizim Destanlarımızdandır”
Kurtuluş Savaşı’na Kıbrıs’tan gelen desteklere de değinen KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıslı mücahitlerin Çanakkale’de, Atatürk’ün yanında savaşmış olması bizim destanlarımızdandır. İngiliz sömürgesi altında yaşanılan tüm zorluklara rağmen, o dönüm noktasında, ‘Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’ diyen Atatürk’ün, Türkiye’nin yanında olduk. Gazi Mağusa’da Çanakkale Şehitliği vardır. Burada hem bizlerin şehitleri hem de buradan İngilizler tarafından esir alınan, Türkler yatmaktadır” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Bin yıl süren savaşlarla, 1571’de Venediklilerden alınan Kıbrıs, 1923 Lozan Anlaşması’na kadar bir Türk toprağı olan Kıbrıs, tam 352 yıl boyunca kesintisiz olarak bir Türk toprağı iken misak-ı milli sınırları dışında kaldı. İngiliz sömürgesinde iken büyük zorluklara göğüs geren Kıbrıslılar, Rum ve Yunanlılara karşı direnişe başlamıştır. Bu onurlu direniş sonucunda, KKTC sesini tüm dünyada duyurmaya başlamıştır.
Rum ve Yunanlar, akrabalık bağlarını kullanarak İngiltere araçlığıyla nüfus dengesini değiştirmeye çalışarak algı yaratamaya çalışmıştır. Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için yürütülen bu ve Enosis gibi çeşitli faaliyetler sonuçsuz kalmıştır. İngiltere’nin çekilmesi ile ‘esas sahibine’ iade edilmesi gereken Kıbrıs’ın asıl sahibi 352 yıldır olduğu gibi Osmanlı ve Osmanlı’nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Enosis ile Türkiye’yi çepeçevre sarmaya çalışan Yunanistan’a karşı daima Kıbrıs’ı savunacağız” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar “Tarih yazılmış olan Çanakkale gibi çok önemli bir şehirde, nasıl ki Türkiye’nin tarihine yön verilmişse, söyleyebilirim ki biz de çok şehit verdik. Türkler ve Kıbrıslılar, özellikle Erenoğlu’nda ölmeyi göze alarak Kıbrıs’ı, Doğu Akdeniz’i savunmuşlardır. Biz bu savaşa kendi tarihimizin Çanakkale Savaşı deriz. Soylu ve milli tarihimize yakışır bir kahramanlıktır. Ne yaptıysak geleceğimiz, Doğu Akdeniz’de bayrağımızın dalgalanması için yaptığımız çalışmalardır.
Türkiye’nin kararlı duruşu neticesinde, 1960 Kıbrıs Anlaşmaları ile yeni bir dönem başlamıştır. Bu nedenle bu tarih, Türklerin tekrar güç kazandığını bir tarih olma özelliği taşımaktadır. Kıbrıs Türkü orada, Rumlar kadar egemenlik hakkına sahiptir.
Türkiye, garantörlük hakları ile müdahalelerde bulunmuş, Kıbrıs için elinden gelen desteği sergilemiştir. Kıbrıs’ta yaşanan direniş ve savaşların ardından gösterilen kararlı tutum neticesinde, 15 Kasım’da 40. Yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimizle; Kıbrıs’ta 2 ayrı halk, 2 ayrı devlet, 2 ayrı millet ve 2 ayrı cumhuriyet olduğunu göstermiştir.
Rumlar Yunanistan’daki iş birlikçileri ile yaptıkları darbe ile Doğu Akdeniz’de 2. Bir Helen Cumhuriyeti kurmak istemiş ve anayasayı ihlal etmiştir. Bu nedenle garantör Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı ile 1974 yılında duruma müdahale etmiştir. Bu girişimden sonra harita yeniden çizilmiştir. Tüm topluluklar, ortadan kaldırmıştır. Esas büyük oyun bizi oradan çıkarmak. Kıbrıs’ın ve Türk halkının kabul edeceği bir şey değildir bu.
Amaç, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den Çıkarmak
Türkiye ve Yunanistan’ın ortak üye oldukları birliklerde yaşadığı Kıbrıs sorunları zaman zaman sert gelişmeler yaşanmasına neden olmaktadır. Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne alınırken Kuzey Kıbrıs’ın alınmaması ikilik yaratmakta ve Türkiye’yi azınlık durumuna düşürmektedir. Fakat buradaki asıl büyük oyun, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den çıkararak buradaki zenginliklerden mahrum bırakmaktır.
Biz de artık Kıbrıs’ta federal bir ortaklık, çözüm şekli değil, iki devletli iş birliğiyle bir çözüme başvurmamız gerektiğini savunduk. Türk askerinin adada caydırıcı güç olması da KKTC’nin kendini koruması ve güç unsuru olarak kendini koruması için kararlar alınmıştır. Gelen tüm baskılara rağmen federal olarak çözüm için Rum ve Yunan tarafı ile aynı masaya oturamıyoruz.
Türkiye ile olan kadim bağımız ve ilişkilerimiz her zaman devam ettirilmeli. AB meselesi ile Türkiye ile bağları kesip planlarını hayat geçirme çalışmaları vardır. Filistin’de bunu görüyoruz. Yakın zamanda Ukrayna’da yaşananları gördük. Milli siyasetin bir parçası olan Mavi Vatan ve Kıbrıs bizim için vazgeçilmez unsurlardır” dedi.
Gençlerimizin Başarısı, Ülkelerimizin Başarısıdır
ÇOMÜ’lü öğrencilere, vatanlarımızın geleceğinin, bu unsurlara dikkat edilmesine bağlı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “ÇOMÜ’nün ve sizlerin başarıları geleceğimizin, ülkelerimizin başarısıdır. İnsan sevgisini ve yaratıcılığı esas alın” dedi.
Filistin’e yapılanların kabul edilemez olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve sizlerin kalplerinizden geçenler, bizim de kalbimizden de geçer. Kalbimiz, hayallerimiz bir. Türkiye’nin her bir nefesine teşekkür ederim. Kıbrıs Gazilerimize de uzun ömürler diliyoruz” diyerek sonlandırdı.
